BoyWithUke Feat. blackbear – IDGAF İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

You were caught in a lie, said it with your eyes
– Bir yalana yakalandın, gözlerinle söyledin.
Said to all my homies that you weren’t even mine
– Bütün arkadaşlarıma senin benim bile olmadığını söylediler.
You didn’t think twice, got a heart made of ice
– İki kere düşünmedin, buzdan yapılmış bir kalbin var.
And that sh- hit me, did me dirty
– Ve bu bana vurdu, beni kirletti

I never asked why, and I never did cry
– Nedenini hiç sormadım ve hiç ağlamadım.
I never told another how I felt inside
– Keçe içinde ben nasıl bir daha asla dedim
Demons don’t hide when I’m dreaming at night
– Gece rüya görürken şeytanlar saklanmazmış.
And I won’t mislead you, you’ll miss me
– Ve seni yanıltmayacağım, beni özleyeceksin

‘Cause I don’t give a f- about you no more
– Çünkü artık seni umursamıyorum.
Give me back my hoodies or I’m kicking down doors
– Kapüşonlarımı geri ver yoksa kapıları tekmeleyeceğim.
You weren’t even pretty, looking back and I’m sure
– Güzel bile değildin, geriye dönüp baktığımda eminim
You still miss me, that’s so funny
– Beni hala özlüyorsun, bu çok komik.

I don’t give a f- about you, you swore
– Seni umursamıyorum, yemin ettin.
You would never talk about me before, you lied
– Daha önce benim hakkımda hiç konuşmazdın, yalan söyledin.
Looking filthy in your ugly jean shorts
– Çirkin kot şortunun içinde pis görünüyorsun.
You still kissed me, now sh- history
– Hala beni öptün, şimdi sh- tarih

I don’t mind if we speak again
– Eğer bir daha konuşursan biz umurumda değil
I don’t wanna be cool I don’t wanna be friends
– Havalı olmak istemiyorum arkadaş olmak istemiyorum
Leave me half alive, on my homies, you was flirty
– Beni yarı canlı bırak, arkadaşlarımın üstünde, cilveliydin.
Fill me up with lies and you did me so dirty
– Beni yalanlarla doldur ve beni çok kirlettin.

‘Cause I don’t give a f- about you no more
– Çünkü artık seni umursamıyorum.
Left me bleeding with my heart on the floor
– Kalbim yerde kanlar içinde kaldı.
You were never really mine, I was never really yours
– Sen asla benim olmadın, ben asla senin olmadım.
You’re the demon on my shoulder I’m just trying to ignore
– Sen benim omzumdaki şeytansın Sadece görmezden gelmeye çalışıyorum

And I don’t give a sh- about your fake a- friends
– Ve ben bir sh hakkında sahte bir arkadaş umurumda değil
Hollywood Hills, where we play pretend
– Hollywood Tepeleri, rol yaptığımız yer
I don’t wanna say I’m sorry, I don’t wanna make amends
– Özür dilemek istemiyorum, telafi etmek istemiyorum.
I would never make a mistake like you again
– Bir daha asla senin gibi bir hata yapmam.

‘Cause I don’t give a f- about you no more
– Çünkü artık seni umursamıyorum.
Give me back my hoodies or I’m kicking down doors
– Kapüşonlarımı geri ver yoksa kapıları tekmeleyeceğim.
You weren’t even pretty, looking back and I’m sure
– Güzel bile değildin, geriye dönüp baktığımda eminim
You still miss me, that’s so funny
– Beni hala özlüyorsun, bu çok komik.

I don’t give a f- about you, you swore
– Seni umursamıyorum, yemin ettin.
You would never talk about me before, you lied
– Daha önce benim hakkımda hiç konuşmazdın, yalan söyledin.
Looking filthy in your ugly jean shorts
– Çirkin kot şortunun içinde pis görünüyorsun.
You still kissed me, now sh- history
– Hala beni öptün, şimdi sh- tarih

Regardless your so heartless
– Ne olursa olsun bu kadar kalpsiz
Led my heart into your darkness
– Kalbimi karanlığına sürükledi.
Hid the truth behind your heartless, pretty face (aww)
– Gerçeği kalpsiz, güzel yüzünün arkasına sakladın (aww)

And I know you’re running out of other options
– Başka seçeneklerin de tükendiğini biliyorum.
Live in your head rent free and there are toxins
– Kafanda kirasız yaşa ve toksinler var
And I wake up every morning with a smile on my face
– Ve her sabah yüzümde bir gülümsemeyle uyanıyorum.
Knowing full well you were put up for adoption
– Evlatlık verildiğini çok iyi bilerek.

Oh sh-, yeah I went there, but honestly I don’t care
– Evet, oraya gittim ama açıkçası umurumda değil.
You never did try to play fair with me
– Benimle hiç adil davranmaya çalışmadın.
Left me broken with scars making all these remarks
– Tüm bu sözleri söylerken beni yara izleriyle kırdı
So now this is the part where I leave
– İşte şimdi ayrıldığım kısım bu.

‘Cause I don’t give a f- about you no more (no more)
– Çünkü artık senin hakkında bir şey söylemiyorum (artık)
Give me back my hoodies or I’m kicking down doors (down doors)
– Kapüşonlarımı geri ver yoksa kapıları tekmeleyeceğim (aşağı kapılar)
You weren’t even pretty, looking back and I’m sure
– Güzel bile değildin, geriye dönüp baktığımda eminim
You still miss me, that’s so funny
– Beni hala özlüyorsun, bu çok komik.

I don’t give a f- about you, you swore (you swore)
– Senin hakkında bir şey söylemiyorum, yemin ettin (yemin ettin)
You would never talk about me before, you lied
– Daha önce benim hakkımda hiç konuşmazdın, yalan söyledin.
Looking filthy in your ugly jean shorts
– Çirkin kot şortunun içinde pis görünüyorsun.
You still kissed me, now sh- history
– Hala beni öptün, şimdi sh- tarih




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın