Dropkick Murphys – The Season’s Upon Us İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

The season’s upon us, it’s that time of year
– Mevsim üzerimizde, yılın o zamanı
Brandy and eggnog, there’s plenty of cheer
– Brendi ve eggnog, bol bol tezahürat var
There’s lights on the trees and there’s wreaths to be hung
– Ağaçların üzerinde ışıklar var ve asılacak çelenkler var.
There’s mischief and mayhem and songs to be sung
– Yaramazlık, kargaşa ve söylenecek şarkılar var

There’s bells and there’s holly, the kids are gung-ho
– Çanlar var ve holly var, çocuklar gung-ho
True loves finds a kiss beneath fresh mistletoe
– Gerçek aşklar taze ökse otunun altında bir öpücük bulur
Some families are messed up while others are fine
– Bazı aileler mahvolurken, diğerleri iyi
If you think yours is crazy, well you should see mine
– Seninkinin deli olduğunu düşünüyorsan, benimkini görmelisin.

My sisters are wackjobs, I wish I had none
– Kız kardeşlerim kaçık, keşke hiç olmasaydım.
Their husbands are losers and so are their sons
– Kocalarını kaybeden ve çocuklarını da öyle
My nephew’s a horrible wise little twit
– Yeğenim çok akıllı bir dangalak.
He once gave me a nice gift wrapped box full of shit
– Bir keresinde bana bok dolu güzel bir hediye paketi vermişti.

He likes to pelt carolers with icy snowballs
– Buzlu kartopu ile şarkı söylemeyi sever.
I’d like to take him out back and deck more than the halls
– Onu dışarı çıkarıp koridorlardan daha çok güverteye çıkarmak istiyorum.
With family like this I would have to confess
– Böyle bir aileyle itiraf etmek zorundayım.
I’d be better off lonely, distraught and depressed
– Yalnız, perişan ve depresyonda olsam daha iyi olurdum.

The season’s upon us, it’s that time of year
– Mevsim üzerimizde, yılın o zamanı
Brandy and eggnog, there’s plenty of cheer
– Brendi ve eggnog, bol bol tezahürat var
There’s lights on the trees and there’s wreaths to be hung
– Ağaçların üzerinde ışıklar var ve asılacak çelenkler var.
There’s mischief and mayhem and songs to be sung
– Yaramazlık, kargaşa ve söylenecek şarkılar var
They call this Christmas where I’m from
– Bu Noel’e benim geldiğim yer diyorlar.

My mom likes to cook, push our buttons and prod
– Annem yemek yapmayı, düğmelerimize basmayı ve prod yapmayı sever.
My brother just brought home another big broad
– Kardeşim eve koca bir hatun daha getirdi.
The eyes rollin’ whispers come love from the kitchen
– Yuvarlanan gözler fısıldıyor mutfaktan aşk geliyor
I’d come home more often if they’d only quit bitchin’
– Eğer orospuluğu bıraksalardı eve daha sık gelirdim.

Dad on the other hand’s a selfish old sod
– Öte yandan babam bencil bir ihtiyar.
Drinks whiskey alone with my miserable dog
– Sefil köpeğimle yalnız viski içiyor
Who won’t run off fetch sure he couldn’t care less
– Kim kaçıp gitmez ki daha az umursayamayacağından emin olsun
He defiled my teddy bear and left me the mess
– Oyuncak ayımı kirletti ve ortalığı bana bıraktı.

The season’s upon us, it’s that time of year
– Mevsim üzerimizde, yılın o zamanı
Brandy and eggnog, there’s plenty of cheer
– Brendi ve eggnog, bol bol tezahürat var
There’s lights on the trees and there’s wreaths to be hung
– Ağaçların üzerinde ışıklar var ve asılacak çelenkler var.
There’s mischief and mayhem and songs to be sung
– Yaramazlık, kargaşa ve söylenecek şarkılar var
They call this Christmas where I’m from
– Bu Noel’e benim geldiğim yer diyorlar.

The table’s set, we raise a toast, the father, son, and the Holy Ghost
– Masa hazır, kadeh kaldırıyoruz, baba, oğul ve Kutsal Ruh
I’m so glad this day only comes once a year
– Bu günün yılda sadece bir kez gelmesine çok sevindim.
You can keep your opinions, your presents, your happy new year
– Fikirlerinizi, hediyelerinizi, yeni yılınız kutlu olsun
They call this Christmas where I’m from
– Bu Noel’e benim geldiğim yer diyorlar.
They call this Christmas where I’m from
– Bu Noel’e benim geldiğim yer diyorlar.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın