Home / TR - Türkçe Şarkı Sözleri ve Çevirileri / H.e.a.t – Dangerous Ground İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

H.e.a.t – Dangerous Ground İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Out in the wasteland, out in the dust
– Çorak arazide, tozda
Running free, we’re dangerous
– Serbest koşuyoruz, tehlikeliyiz
Spitting fire, loud and mean
– Tükürme ateşi, yüksek sesle ve ortalama
Fully erected a fast machine
– Tamamen hızlı bir makine inşa etti
Ready to blast all ready to go
– Patlamaya hazır her şey gitmeye hazır
Heading for the danger zone
– Tehlike bölgesine doğru gidiyor

Too fast, bound to crash and burn
– Çok hızlı, çarpmak ve yakmak için bağlı
Too hot, a point of no return
– Çok sıcak, geri dönüşü olmayan bir nokta
No fear left inside of me
– İçimde korku kalmadı

Running on dangerous, dangerous ground
– Tehlikeli, tehlikeli bir zeminde koşmak
About to cross the red line
– Kırmızı çizgiyi geçmek üzere
Dangerous, dangerous ground
– Tehlikeli, tehlikeli zemin
Here I am, I’m taking you down
– İşte buradayım, seni alaşağı ediyorum.

Hyper-active steel on steel
– Çelik üzerinde hiper-aktif çelik
I’m supersonic I’m going to be
– Ben süpersonik olacağım
Running wild no stopping me
– Vahşi koşmak beni durdurmuyor
Because I’ll never run out of my adrenaline
– Çünkü adrenalinim hiç bitmeyecek.

What’s good to me, is bad for you (Is bad for you)
– Benim için iyi olan, senin için kötü (senin için kötü)
Come feed the fire, come feel defeat
– Gel ateşi besle, gel yenilgiyi hisset
I’ll take you down this burning street
– Seni bu yanan sokağa götüreceğim.

Too fast, bound to crash and burn
– Çok hızlı, çarpmak ve yakmak için bağlı
Too hot, a point of no return
– Çok sıcak, geri dönüşü olmayan bir nokta
No fear left inside of me
– İçimde korku kalmadı

Running on dangerous, dangerous ground
– Tehlikeli, tehlikeli bir zeminde koşmak
About to cross the red line
– Kırmızı çizgiyi geçmek üzere
Dangerous, dangerous ground
– Tehlikeli, tehlikeli zemin
We live to ride
– Binmek için yaşıyoruz
Running on dangerous, dangerous ground
– Tehlikeli, tehlikeli bir zeminde koşmak
About to cross the red line
– Kırmızı çizgiyi geçmek üzere
Dangerous, dangerous ground
– Tehlikeli, tehlikeli zemin
Here I am, I’m taking you down
– İşte buradayım, seni alaşağı ediyorum.

Too fast, bound to crash and burn
– Çok hızlı, çarpmak ve yakmak için bağlı
Too close, live to risk it all
– Çok yakın, hepsini riske atmak için yaşa
No fear left inside of me
– İçimde korku kalmadı

Running on dangerous, dangerous ground
– Tehlikeli, tehlikeli bir zeminde koşmak
About to cross the red line
– Kırmızı çizgiyi geçmek üzere
Dangerous, dangerous ground
– Tehlikeli, tehlikeli zemin
We live to ride
– Binmek için yaşıyoruz
Running on dangerous, dangerous ground
– Tehlikeli, tehlikeli bir zeminde koşmak
About to cross the red line
– Kırmızı çizgiyi geçmek üzere
Dangerous, dangerous ground
– Tehlikeli, tehlikeli zemin
Here I am, I’m taking you down
– İşte buradayım, seni alaşağı ediyorum.

I’m taking you down
– Seni alaşağı ediyorum.



Etiketlendi:

Cevap bırakın