Gonna make you an offer you can’t refuse
– Sana reddedemeyeceğin bir teklif yapacağım.
Gonna put my finger on you
– Sana parmağımı koyacağım.
‘Cause I need you so
– Bu yüzden sana ihtiyacım var çünkü
And I won’t take no for an answer
– Ve hayır cevabını kabul etmeyeceğim
In my life I’ve had a time
– Hayatımda bir zaman geçirdim
Had to fight for what was mine
– Benim olan şey için savaşmak zorunda kaldım
And I don’t intend to lose my crown
– Ve tacımı kaybetmeye niyetim yok
But every time I look at you
– Ama sana her baktığımda
And the beautiful things you do
– Ve yaptığın güzel şeyler
Every single nerve in my body says hold it down
– Vücudumdaki her sinir, onu tut diyor
So now I’m putting about the feeble word
– Bu yüzden şimdi zayıf kelimeyi koyuyorum
Like what must be, must be
– Ne olması gerektiği gibi, olmalı
Didn’t you know that you belonged to me?
– Bana ait olduğunu bilmiyor muydun?
Gonna make you an offer you can’t refuse
– Sana reddedemeyeceğin bir teklif yapacağım.
Gonna put my finger on you
– Sana parmağımı koyacağım.
Like a puppet thing, when I pull the string
– Bir kukla gibi, ipi çektiğimde
You’re the dancer
– Sen dansçısın.
Gonna make you an offer you can’t refuse
– Sana reddedemeyeceğin bir teklif yapacağım.
Put my finger on you
– Parmağımı üzerine koy
‘Cause I need you so
– Bu yüzden sana ihtiyacım var çünkü
And I won’t take no for an answer
– Ve hayır cevabını kabul etmeyeceğim
Did you ever sit waiting, hoping
– Hiç oturup bekledin mi, umdun mu
Wanting something that never was going to be?
– Asla olmayacak bir şey mi istiyorsun?
I’ve got a feeling deep inside
– İçimde derin bir his var
That I need you by my side
– Sana yanımda ihtiyacım olduğunu
And I won’t let up baby till I do
– Ve bunu yapana kadar bebeği bırakmayacağım
Yes, I know I make you smile
– Evet, seni güldürdüğümü biliyorum.
But things will change in a little while
– Ama bir süre sonra her şey değişecek
‘Cause I never say a thing I mean
– ‘Hiç bir şey söylüyorum neden yani
That don’t come true
– Bu gerçek değil
Believe me I don’t want to hurt you
– İnan bana, seni incitmek istemiyorum.
But my heart won’t set you free
– Ama kalbim seni özgür bırakmayacak
Surely you know that you belong to me?
– Senin bana ait olduğunu cidden bilmiyor musun?
Gonna make you an offer you can’t refuse
– Sana reddedemeyeceğin bir teklif yapacağım.
Gonna put my finger on you
– Sana parmağımı koyacağım.
Like a puppet thing, when I pull the string
– Bir kukla gibi, ipi çektiğimde
You’re the dancer
– Sen dansçısın.
I’m gonna make you an offer you can’t refuse
– Sana reddedemeyeceğin bir teklif yapacağım.
Put my finger on you
– Parmağımı üzerine koy
‘Cause I need you so
– Bu yüzden sana ihtiyacım var çünkü
But I won’t take no for an answer
– Ama hayır cevabını kabul etmeyeceğim.
I’m gonna make you an offer you can’t refuse
– Sana reddedemeyeceğin bir teklif yapacağım.
Gonna put my finger on you
– Sana parmağımı koyacağım.
Like a puppet thing, when I pull the string
– Bir kukla gibi, ipi çektiğimde
You’re the dancer
– Sen dansçısın.
Gonna make you an offer you can’t refuse
– Sana reddedemeyeceğin bir teklif yapacağım.
Put my finger on you
– Parmağımı üzerine koy
‘Cause I need you so
– Bu yüzden sana ihtiyacım var çünkü
And I won’t take no for an answer
– Ve hayır cevabını kabul etmeyeceğim
I’m gonna make you an offer you can’t refuse
– Sana reddedemeyeceğin bir teklif yapacağım.
Gonna put my finger on you
– Sana parmağımı koyacağım.
Like a puppet thing, when I pull the string
– Bir kukla gibi, ipi çektiğimde
You’re the dancer
– Sen dansçısın.

Jimmy Helms – Gonna Make You An Offer You Can’t Refuse İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.