Kate Bush – This Woman’s Work İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Pray God you can cope.
– Baş edebilmen için dua et.
I stand outside this woman’s work,
– Bu kadının işinin dışında duruyorum.,
This woman’s world.
– Bu kadının dünyası.
Ooh, it’s hard on the man,
– Bu adam için çok zor.,
Now his part is over.
– Şimdi onun rolü bitti.
Now starts the craft of the father.
– Şimdi babanın zanaatına başlıyor.

I know you have a little life in you yet.
– İçinde küçük bir hayat olduğunu biliyorum.
I know you have a lot of strength left.
– Çok fazla gücün kaldığını biliyorum.
I know you have a little life in you yet.
– İçinde küçük bir hayat olduğunu biliyorum.
I know you have a lot of strength left.
– Çok fazla gücün kaldığını biliyorum.

I should be crying, but I just can’t let it show.
– Ağlamalıydım ama göstermesine izin veremem.
I should be hoping, but I can’t stop thinking
– Umuyordum ama düşünmeden edemiyorum.

Of all the things I should’ve said,
– Söylemem gereken her şeyden,
That I never said.
– Bunu hiç söylemedim.
All the things we should’ve done,
– Yapmamız gereken her şey,
That we never did.
– Bunu hiç yapmadık.
All the things I should’ve given,
– Vermem gereken her şeyi,
But I didn’t.
– Ama yapmadım.

Oh, darling, make it go,
– Oh, sevgilim, yap şunu.,
Make it go away.
– Buna bir son ver.

Give me these moments back.
– Bu anları bana geri ver.
Give them back to me.
– Onları bana geri ver.
Give me that little kiss.
– Bana şu küçük öpücüğü ver.
Give me your hand.
– Bana elini ver.

(I know you have a little life in you yet.
– (Henüz içinde küçük bir hayatın olduğunu biliyorum.
I know you have a lot of strength left.
– Çok fazla gücün kaldığını biliyorum.
I know you have a little life in you yet.
– İçinde küçük bir hayat olduğunu biliyorum.
I know you have a lot of strength left.)
– Çok fazla gücün kaldığını biliyorum.)

I should be crying, but I just can’t let it show.
– Ağlamalıydım ama göstermesine izin veremem.
I should be hoping, but I can’t stop thinking
– Umuyordum ama düşünmeden edemiyorum.

Of all the things we should’ve said,
– Her şeyin etmeliydik dedi,
That were never said.
– Bu hiç söylenmedi.
All the things we should’ve done,
– Yapmamız gereken her şey,
That we never did.
– Bunu hiç yapmadık.
All the things that you needed from me.
– Bana neden ihtiyacın olan herşey.
All the things that you wanted for me.
– Benim için istediğin her şeyi.
All the things that I should’ve given,
– # Vermem gereken her şeyi # ,
But I didn’t.
– Ama yapmadım.

Oh, darling, make it go away.
– Oh, hayatım, unut gitsin.
Just make it go away now.
– Sadece git artık.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın