Like a murder with no alibi
– Mazereti olmayan bir cinayet gibi
I’m guilty but i don’t know why
– Suçluyum ama nedenini bilmiyorum.
When i feel no stress i’m left with voices in my mind
– Stres hissetmediğimde aklımda sesler kalıyor.
Like a human being suffering
– Acı çeken bir insan gibi
Like a needle penetrating skin
– Cilde nüfuz eden bir iğne gibi
Believe me when i say there’s something wrong in my design
– Tasarımımda bir sorun olduğunu söylediğimde inan bana
I have no sense of happiness
– Mutluluk duygum yok
A balanced life makes me depressed
– Dengeli bir hayat beni depresyona sokuyor
I’ll create a problem just so i can cry about it
– Sırf ağlayabileyim diye bir sorun yaratacağım.
Can’t you see
– Görmüyor musun
I don’t need therapy
– Terapiye ihtiyacım yok.
Just call the paramedics, tell ’em that i said it feels like
– Nasıl bir his olduğunu söyledi Ben sadece, seni arayıp sağlık ekibi, anlat onlara
Yeah it feels like I’m carrying the weight of the world on my shoulders
– Evet, sanki dünyanın ağırlığını omuzlarımda taşıyormuşum gibi geliyor.
Like i’m the only one out here alive
– Sanki burada yaşayan tek kişi benim.
I’m carrying the weight of the world on my shoulders
– Dünyanın ağırlığını omuzlarımda taşıyorum.
I can’t stay, told you i’m not okay
– Kalamam, iyi olmadığımı söylemiştim.
Told you i’m not okay
– İyi olmadığımı söylemiştim.
Told you i’m not okay!!!
– Sana söyledim, iyi değilim!!!
Talking about, I don’t hear a thing
– Hakkında konuşmak, hiçbir şey duymuyorum
‘Cause i’m never listening
– Çünkü hiç dinlemiyorum
I’ve got bigger issues or at least that’s what i think
– Daha büyük sorunlarım var ya da en azından düşündüğüm şey bu
I don’t need a goddamn friend
– Lanet bir arkadaşa ihtiyacım yok.
Just to put a bullet through my fucking head
– Sadece kafama bir kurşun sıkmak için.
I should be locked up but i don ‘t need more drugs i ‘m already insane
– Kilitli olmalıyım ama daha fazla ilaca ihtiyacım yok zaten deliyim
Can’t you see
– Görmüyor musun
I don’t need therapy
– Terapiye ihtiyacım yok.
Just call the paramedics, tell ’em that i said it feels like
– Nasıl bir his olduğunu söyledi Ben sadece, seni arayıp sağlık ekibi, anlat onlara
I’m carrying the weight of the world on my shoulders
– Dünyanın ağırlığını omuzlarımda taşıyorum.
Like i’m the only one out here alive
– Sanki burada yaşayan tek kişi benim.
I’m carrying the weight of the world on my shoulders
– Dünyanın ağırlığını omuzlarımda taşıyorum.
I can’t stay, told you i’m not okay
– Kalamam, iyi olmadığımı söylemiştim.
I’m carrying the weight of the world
– Dünyanın ağırlığını taşıyorum.
I’m carrying the weight of the world on my shoulders
– Dünyanın ağırlığını omuzlarımda taşıyorum.
I don’t need no therapy
– Terapiye ihtiyacım yok.
I just need a place to be
– Sadece olmam gereken bir yere ihtiyacım var.
No, i don’t need no therapy
– Hayır, terapiye ihtiyacım yok.
I just need a place to be
– Sadece olmam gereken bir yere ihtiyacım var.
I don’t need no therapy
– Terapiye ihtiyacım yok.
Oh wait, maybe i do
– Oh bekle, belki yaparım
Just call
– Sadece ara
Just call the paramedics (paramedic)
– Sadece sağlık görevlilerini ara (sağlık görevlisi)
‘Cause it feels like I’m carrying the weight of the world on my shoulders
– Çünkü sanki dünyanın ağırlığını omuzlarımda taşıyormuşum gibi geliyor.
Like i’m the only one out here alive
– Sanki burada yaşayan tek kişi benim.
I’m carrying the weight of the world on my shoulders
– Dünyanın ağırlığını omuzlarımda taşıyorum.
I can’t stay, told you i’m not okay
– Kalamam, iyi olmadığımı söylemiştim.
I’m carrying the weight of the world
– Dünyanın ağırlığını taşıyorum.
I’m carrying the weight of the world on my shoulders
– Dünyanın ağırlığını omuzlarımda taşıyorum.
I can’t stay, i’m not okay
– Kalamam, ben iyi değilim

Lost Society – 112 İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.