She’ll do better on her own
– Kendi başına daha iyisini yapar.
This house don’t feel like home (no)
– Bu ev ev gibi hissetmiyor (hayır)
This house don’t feel like home
– Bu ev ev gibi hissetmiyor
She’ll do drugs that make her sick
– Onu hasta edecek ilaçlar yapacak.
‘Cause she don’t wanna feel alone (no)
– Çünkü yalnız hissetmek istemiyor (hayır)
(Feel alone)
– (Yalnız hissediyorum)
Too much time spent, too many, too many lies spent on
– Çok fazla zaman harcandı, çok fazla, çok fazla yalan harcandı
What would you do if, what would you do if I moved on?
– Eğer hayatıma devam edersem ne yapardın?
I’m falling apart
– Dağılıyorum
Too much time spent, too many too, many lies spent on
– Çok fazla zaman harcandı, çok fazla yalan harcandı
What would you do if, what would you do if I moved on?
– Eğer hayatıma devam edersem ne yapardın?
I’m falling apart
– Dağılıyorum
Too much time spent, too many nights that I felt dead
– Çok fazla zaman harcadım, kendimi ölü hissettiğim çok fazla gece
Too many nights I
– Çok fazla gece
Too many nights I grabbed my own chest
– Çok fazla gece kendi göğsümü tuttum
Saw my own death, she said it’s all in my head
– Kendi ölümümü görünce, her şeyin kafamda olduğunu söyledi.
I thought that I loved you
– Seni sevdiğimi sanıyordum.
But the more I don’t think the more I don’t feel a thing
– Ama ne kadar çok düşünmezsem o kadar çok bir şey hissetmiyorum
I’m running in circles, I don’t wanna feel this way
– Daireler çiziyorum, böyle hissetmek istemiyorum.
My hеad’s under water (drowning)
– Başım su altında (boğulma)
And I don’t wanna be savеd
– Ve ben kurtarılmak istemiyorum
Got no one to wait for, I know that you hate me
– Bekleyecek kimsem yok, benden nefret ettiğini biliyorum.
So don’t save me now
– Bu yüzden beni şimdi kurtarma.
You know I don’t hate you
– Senden nefret etmediğimi biliyorsun.
I hope you can save me, take me now
– Umarım beni kurtarabilirsin, şimdi beni al
How do I say I’m alone and I need you?
– Yalnız olduğumu ve sana ihtiyacım olduğunu nasıl söylerim?
She’ll do better on her own
– Kendi başına daha iyisini yapar.
This house don’t feel like home
– Bu ev ev gibi hissetmiyor
This house don’t feel like home
– Bu ev ev gibi hissetmiyor
She’ll do drugs that make her sick
– Onu hasta edecek ilaçlar yapacak.
‘Cause she don’t wanna feel alone
– Çünkü yalnız hissetmek istemiyor.
(Feel alone)
– (Yalnız hissediyorum)
Too much time spent, too many, too many lies spent on
– Çok fazla zaman harcandı, çok fazla, çok fazla yalan harcandı
What would you do if, what would you do if I moved on?
– Eğer hayatıma devam edersem ne yapardın?
Pardyalone – Not a Home İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Etiketlendi:Pardyalone








