J’aimerais juste, que quelque secondes
– Keşke birkaç saniye olsaydı.
Tu te plonges, dans mon monde
– Kendini benim dünyama kaptırdın.
Tu plonges dans ma tête
– Kafamın içine daldın
Tu t’y noies avant même que la nuit ne tombe
– Gece çökmeden boğulursun
J’aimerais juste, que quelque secondes
– Keşke birkaç saniye olsaydı.
Tu me regardes dans les yeux
– Gözlerimin içine bak sen
Comprennes d’où vienne l’essence de mon feu
– Ateşimin özünün nereden geldiğini anlayın.
L’essence qui brûle entre nous deux
– İkimizin arasında yanan öz
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Viens, on va danser
– Haydi, dans edelim
Sur les tombes du cimetière d’à côté, hein, hein
– Yan taraftaki mezarlıktaki mezarların üzerinde, eh, eh
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Promets de danser sur ma tombe
– Mezarımda dans edeceğime söz ver.
Quand mon heure aura sonnée
– Zamanım çaldığında
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête (quittons la fête)
– Partiden ayrılalım (partiden ayrılalım)
Viens, on va danser
– Haydi, dans edelim
Sur les tombes du cimetière d’à côté
– Yandaki mezarlıktaki mezarların üzerinde
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête (quittons la fête)
– Partiden ayrılalım (partiden ayrılalım)
Promets de danser sur ma tombe
– Mezarımda dans edeceğime söz ver.
Quand mon heure aura sonnée (hein, hein)
– Zamanım çaldığında (eh, eh)
Je meurs d’asphyxie
– Boğulmaktan ölüyorum.
Entre deux insomnies
– İki uykusuzluk arasında
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quitte la fête
– Partiden ayrılıyor
Qu’est-ce qu’on t’a fait pour que tu te vides ainsi?
– Kendini böyle boşaltman için ne yaptık?
Je meurs d’asphyxie
– Boğulmaktan ölüyorum.
Entre deux insomnies
– İki uykusuzluk arasında
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quitte la fête
– Partiden ayrılıyor
Qu’est-ce qu’on t’a fait pour que tu te vides ainsi?
– Kendini böyle boşaltman için ne yaptık?
J’aimerais juste, que quelque secondes
– Keşke birkaç saniye olsaydı.
Tu te laisses porter par les ondes
– Hava dalgaları tarafından taşınmanıza izin veriyorsunuz.
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
On s’y noierait avant même que nos corps ne fondent
– Vücudumuz erimeden boğulurduk.
J’aimerais juste, que quelque secondes
– Keşke birkaç saniye olsaydı.
On se laisse aller sans réfléchir
– Düşünmeden kendimizi bıraktık.
Retiens tes démons qui veulent fuir
– Kaçmak isteyen şeytanlarını geri tut.
Ne les laisse pas te détruire
– Bunu yok etmelerine izin verme
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Viens, on va danser
– Haydi, dans edelim
Sur les tombes du cimetière d’à côté, hein, hein
– Yan taraftaki mezarlıktaki mezarların üzerinde, eh, eh
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Promets de danser sur ma tombe
– Mezarımda dans edeceğime söz ver.
Quand mon heure aura sonnée
– Zamanım çaldığında
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête (quittons la fête)
– Partiden ayrılalım (partiden ayrılalım)
Viens, on va danser
– Haydi, dans edelim
Sur les tombes du cimetière d’à côté
– Yandaki mezarlıktaki mezarların üzerinde
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête (quittons la fête)
– Partiden ayrılalım (partiden ayrılalım)
Promets de danser sur ma tombe
– Mezarımda dans edeceğime söz ver.
Quand mon heure aura sonnée
– Zamanım çaldığında
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Pourquoi on fait semblant?
– Neden numara yapıyoruz?
Pourquoi pendant tout ce temps tu t’efforces à ne rien ressentir?
– Bunca zaman neden hiçbir şey hissetmemek için çabalıyorsun?
Dès que ça devient intense, t’es le premier à fuir
– Hava yoğunlaşır yoğunlaşmaz ilk kaçan sensin.
Si ton cœur explose, ce sera pas criminel
– Kalbin patlarsa, suçlu olmaz.
Tu le sais, dans la foule
– Bilirsin, kalabalığın içinde
Jamais vraiment on ne se mêle
– Asla gerçekten karışma
On est hors du temps
– Zamanımız kalmadı
Oublie en dansant
– Dans ederken unut
Que tu m’aimes, que tu m’aimes
– Beni sevdiğini, beni sevdiğini
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Viens, on va danser
– Haydi, dans edelim
Sur les tombes du cimetière d’à côté, hein, hein
– Yan taraftaki mezarlıktaki mezarların üzerinde, eh, eh
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Promets de danser sur ma tombe
– Mezarımda dans edeceğime söz ver.
Quand mon heure aura sonnée
– Zamanım çaldığında
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête (quittons la fête)
– Partiden ayrılalım (partiden ayrılalım)
Viens, on va danser
– Haydi, dans edelim
Sur les tombes du cimetière d’à côté
– Yandaki mezarlıktaki mezarların üzerinde
Quittons la fête
– Partiden ayrılalım.
Quittons la fête (quittons la fête)
– Partiden ayrılalım (partiden ayrılalım)
Promets de danser sur ma tombe
– Mezarımda dans edeceğime söz ver.
Quand mon heure aura sonnée
– Zamanım çaldığında
Quittons la fête (j’aimerais juste, que quelque secondes)
– Partiden ayrılalım (sadece birkaç saniye diliyorum)
Quittons la fête (tu te plonges dans mon monde)
– Partiden ayrılalım (sen benim dünyama daldın)
Tu plonges dans ma tête
– Kafamın içine daldın
Tu te noies avant même que la nuit ne tombe
– Gece bile düşmeden boğuluyorsun.
J’aimerais juste
– Keşke
Que quelque seconde (quittons la fête)
– Bir saniyeliğine (partiden ayrılalım)
On me regarde dans les yeux
– Gözlerimin içine bak onlar
Comprennes d’où vienne l’essence dans mon feu
– Ateşimdeki özün nereden geldiğini anla
L’essence qui brûle entre nous deux
– İkimizin arasında yanan öz

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.