Zapytałam go, czy miał kiedyś, jakieś zwariowane fantazje.
– Ona çılgınca fantezileri olup olmadığını sordum.
Powiedział mi: “Żartujesz? Cały czas o nich marzę!”
– Bana dedi ki, “Şaka mı yapıyorsun? Her zaman onları hayal ediyorum!”
Rozśmieszył mnie, więc ja na to: “Szukasz wrażeń, kolego?
– Beni güldürdü ve ben de dedim ki, “İzlenim mi arıyorsun dostum?
Może coś Ci pokażę – pół żartem, a pół serio”.
– Belki sana bir şey göstereceğim- yarı şakayla, yarı ciddi olarak.”
Czemu ciągle słyszę go w głowie, myślę o tej rozmowie?
– Neden onu sürekli kafamda duyuyorum, bu konuşmayı düşünüyorum?
Chociaż raczej o tym, co się wydarzyło po niej.
– Daha çok ondan sonra olanlarla ilgili olsa da.
Bez podtekstów, to był tylko szybki papierosek.
– Alt metin olmadan, sadece hızlı bir sigaraydı.
Środa wieczór, chociaż może to był wtorek…
– Çarşamba akşamı, belki de Salı günü olsa da…
To oficjalna wersja zdarzeń.
– Bu olayların resmi versiyonudur.
Co było, zawsze będzie nasze.
– Olan her zaman bizim olacak.
A co przed nami, to zaraz pokaże czas.
– Ve ileride olan şey yakında zaman gösterecek.
Dla mnie git jest jak na razie.
– Benim için şimdilik git.
Dla mnie git jest jak na razie.
– Benim için şimdilik git.
Dla mnie git jest jak na razie.
– Benim için şimdilik git.
Dla mnie git jest jak na razie.
– Benim için şimdilik git.
Dla mnie git jest jak na razie.
– Benim için şimdilik git.
Lubiłam z nim niewinny flirt, smak wina bez poczucia win.
– Onunla masum flört etmeyi, suçluluk duymadan şarabın tadını severdim.
Zamówił raz jedzenie nam, a my przeszliśmy w tryb offline.
– Bir keresinde bize yiyecek sipariş etti ve çevrimdışına geçtik.
Wydzwaniali z Uber Eats. Nie słyszałam. Co za wstyd!
– Uber Eats’tan aradılar. Duymadım. Ne utanç verici!
Bałam się że będzie zły, a on jak zwykle pełen chill,
– Kızacağından korktum ve o her zamanki gibi soğukkanlılıkla doluydu.,
Pełen chill, pełen chill, pełen chill.
– Tamamen soğuk, tamamen soğuk, tamamen soğuk.
Jego vibe jest znieczuleniem. On dał mi schronienie.
– Titreşimi anestezidir. Bana sığınak verdi.
W tle leci Steez, a ja gadam o “Blade Runnerze”.
– Arka planda Stise var ve ben de “Bıçakla Koşmaktan” bahsediyorum.
Potem luźny Netflix. Nie pamiętam co tam jeszcze.
– Sonra ücretsiz Netflix. Orada başka ne olduğunu hatırlamıyorum.
Nic wielkiego, a na samą myśl mam dreszcze.
– Özel bir şey yok ve bir düşünceyle tüylerim ürperiyor.
To oficjalna wersja zdarzeń.
– Bu olayların resmi versiyonudur.
Co było, zawsze będzie nasze.
– Olan her zaman bizim olacak.
A co przed nami, to zaraz pokaże czas.
– Ve ileride olan şey yakında zaman gösterecek.
Dla mnie git jest jak na razie.
– Benim için şimdilik git.
Dla mnie git jest jak na razie.
– Benim için şimdilik git.
Dla mnie git jest jak na razie.
– Benim için şimdilik git.
Dla mnie git jest jak na razie.
– Benim için şimdilik git.
Dla mnie git jest jak na razie.
– Benim için şimdilik git.

Julia Rocka – Oficjalna wersja zdarzeń Lehçe Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.