No reason left for living, living all alone
– Yaşamak için hiçbir sebep kalmadı, yapayalnız yaşamak
And dying unforgiven, with unforgiven bones
– Ve affedilmeyen kemiklerle, affedilmeyen ölmek
Dead years, and the dread years
– Ölü yıllar ve korku yılları
They were all throughout your life
– Hayatın boyunca hep onlardı.
The road was soon your mistress
– Yol yakında senin metres oldu
And the stage became your wife, oh
– Ve sahne senin karın oldu, oh
Marching off to war, everyone can see
– Savaşa doğru ilerlerken herkes görebilir.
They’re paralyzed with fear
– Korkudan felç oldular.
They get down on their knees and pray
– Dizlerinin üstüne çöküp dua ediyorlar.
Of all the battles won and lost
– Kazanılan ve kaybedilen tüm savaşlardan
The lives and treasures that it cost
– Mal olduğu hayatlar ve hazineler
I know I’ve got to soldier on
– Asker olmam gerektiğini biliyorum.
Watching mankind destroy itself
– İnsanoğlunun kendini yok etmesini izlemek
Walk straight into the mouth of Hell
– Doğruca cehennemin ağzına yürü
I know I’ve got to soldier on
– Asker olmam gerektiğini biliyorum.
No reason left for dying, dying to be right
– Ölmek için sebep kalmadı, haklı olmak için ölmek
Days, living unforgiven, and unforgiven nights
– Günler, affedilmeyen ve affedilmeyen geceler
Lean years, and the mean years
– Yalın yıllar ve ortalama yıllar
They were all throughout your life
– Hayatın boyunca hep onlardı.
Two steps forward, and two steps back
– İki adım ileri ve iki adım geri
You’re out of time, oh, no
– Zamanın doldu, oh, hayır
Marching off to war, everyone can see
– Savaşa doğru ilerlerken herkes görebilir.
They’re paralyzed with fear
– Korkudan felç oldular.
They get down on their knees and pray
– Dizlerinin üstüne çöküp dua ediyorlar.
Of all the battles won and lost, the lives and treasures that it cost
– Kazanılan ve kaybedilen tüm savaşların, mal olduğu canların ve hazinelerin
I know I’ve got to soldier on
– Asker olmam gerektiğini biliyorum.
Watching mankind destroy itself, walk straight into the mouth of Hell
– İnsanoğlunun kendini yok etmesini izlemek, doğruca cehennemin ağzına yürümek
I know I’ve got to soldier on
– Asker olmam gerektiğini biliyorum.
Of all the battles won and lost
– Kazanılan ve kaybedilen tüm savaşlardan
The lives and treasures that it cost
– Mal olduğu hayatlar ve hazineler
I know I’ve got to soldier on
– Asker olmam gerektiğini biliyorum.
Watching mankind destroy itself
– İnsanoğlunun kendini yok etmesini izlemek
Walk straight into the mouth of Hell
– Doğruca cehennemin ağzına yürü
I know I’ve got to soldier on
– Asker olmam gerektiğini biliyorum.
Marching off to war, everyone can see
– Savaşa doğru ilerlerken herkes görebilir.
They’re paralyzed with fear
– Korkudan felç oldular.
They get down on their knees and pray
– Dizlerinin üstüne çöküp dua ediyorlar.
Of all the battles won and lost, the lives and treasures that it cost
– Kazanılan ve kaybedilen tüm savaşların, mal olduğu canların ve hazinelerin
I know I’ve got to soldier on
– Asker olmam gerektiğini biliyorum.
Watching mankind destroy itself, walk straight into the mouth of Hell
– İnsanoğlunun kendini yok etmesini izlemek, doğruca cehennemin ağzına yürümek
I know I’ve got to soldier on
– Asker olmam gerektiğini biliyorum.
Of all the battles won and lost
– Kazanılan ve kaybedilen tüm savaşlardan
The lives and treasures that it cost
– Mal olduğu hayatlar ve hazineler
I know I’ve got to soldier on
– Asker olmam gerektiğini biliyorum.
Watching mankind destroy itself
– İnsanoğlunun kendini yok etmesini izlemek
Walk straight into the mouth of Hell
– Doğruca cehennemin ağzına yürü
I know I’ve got to soldier on
– Asker olmam gerektiğini biliyorum.
“Up for a run in the morning air
– “Sabah havasında koşuya
(Up for a run in the morning air)
– (Sabah havasında koşmaya hazır)
I got no job, but I got long hair
– İşim yok ama uzun saçlarım var.
(I got no job, but I got long hair)
– (İşim yok ama uzun saçlarım var)
I got no woman waiting back at home
– Evde bekleyen bir kadın yok.
(I got no woman waiting back at home)
– (Evde bekleyen bir kadınım yok)
I got all I need, I just soldier on
– İhtiyacım olan her şeye sahibim, sadece askerim
(I got all I need, I just soldier on)”
– (İhtiyacım olan her şeye sahibim, sadece askerim) “

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.