Home / TR - Türkçe Şarkı Sözleri ve Çevirileri / Morodo – Yo Soy Tu Maestro İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Morodo – Yo Soy Tu Maestro İspanyolca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Dime la verdad, tu ta’ segura que tu quieres volver con el
– Bana doğruyu söyle, onunla geri dönmek istediğine eminsin.
Te va volver tu vida una pesadilla
– Hayatını bir kabus yap
Yo no se pero a ti como que se te
– Bilmiyorum ama sen biraz
Olvidó con quien tu ta’ hablando.
– Kiminle konuştuğunu unuttu.

Yo soy tu maestro quien supo enseñarte fui
– Ben sana nasıl öğretileceğini bilen efendinim.
El segundo en tu vida pero el primero en
– Hayatındaki ikinci ama hayatındaki ilk
Amarte como es posible que me digas que lo
– Bana bunu söylemen mümkün olduğu kadar seni seviyorum.
Amas cuando yo se que soy el dueño de tu
– Sana sahip olduğumu bildiğimde beni seviyorsun.
Cama. Yo soy tu maestro quien supo enseñarte
– Yatak. Sana öğretmeyi bilen efendinim.
De tu cuerpo yo conozco hasta la más intima
– Vücudundan en samimi olanı bile biliyorum.
Parte como es posible que me digas que lo
– Bana ne söyleyebileceğin gibi bir bölüm
Amas cuando yo se que soy el dueño de tu
– Sana sahip olduğumu bildiğimde beni seviyorsun.
Cama.
– Yatak.

Cuando estabas afligida en mi tú encontraste
– Bana acı çektiğinde buldun
Amor y aquella capa de lo que repelló tu
– Aşk ve seni iten şeyin pelerini
Corazón, junto a mi tus días grises
– Kalp, benimle gri günlerin
Volvieron a ver el sol y ahora tu me dices
– Güneşi tekrar gördüler ve şimdi sen söyle
Que fue todo antiguo amor y que lo quieres
– Her şeyin eski aşk olduğunu ve bunu istediğini
Lo amas y con él vas a cazarte tratas de
– Onu seviyorsun ve onunla birlikte avlanmaya çalışıyorsun.
Hacerme sufrir para que un día llegue a
– Acı çekmemi sağla ki bir gün kendime geleyim.
Odiarte pero mientras más lo intentas mi
– Senden nefret ediyorum ama ne kadar çok denersen
Amor se hace más grande.
– Aşk büyür.

Yo soy tu maestro quien supo enseñarte fui
– Ben sana nasıl öğretileceğini bilen efendinim.
El segundo en tu vida pero el primero en
– Hayatındaki ikinci ama hayatındaki ilk
Amarte como es posible que me digas que lo
– Bana bunu söylemen mümkün olduğu kadar seni seviyorum.
Amas cuando yo se que soy el dueño de tu
– Sana sahip olduğumu bildiğimde beni seviyorsun.
Cama. Yo soy tu maestro quien supo enseñarte
– Yatak. Sana öğretmeyi bilen efendinim.
De tu cuerpo yo conozco hasta la más intima
– Vücudundan en samimi olanı bile biliyorum.
Parte como es posible que me digas que lo
– Bana ne söyleyebileceğin gibi bir bölüm
Amas cuando yo se que soy el dueño de tu
– Sana sahip olduğumu bildiğimde beni seviyorsun.
Cama.
– Yatak.

Ruqui, me dice cool hermano te debes
– Ruqui, bana borçlu olduğunu söyle kardeşim.
Resignar y ese es el tipo de consejo que no
– İstifa et ve bu senin yapmadığın bir tavsiye
Quiero escuchar, no puedo seguir viviendo si
– Dinlemek istiyorum, yaşamaya devam edemem eğer
A mi lado tu no estás. Vuelve te necesito
– Yanımda değilsin. Geri gel, sana ihtiyacım var.
Mujer, o yal, vuelve mi cuerpo extraña tu
– Kadın, ey yal, bedenimi garipleştir senin
Calor. Vuelve te necesito mujer, o yal,
– Isı. Geri gel Sana ihtiyacım var kadın, ey yal,
Vuelve que estoy ardiendo de pasión.
– Geri gel, tutkuyla yanıyorum.

Yo soy tu maestro quien supo enseñarte fui
– Ben sana nasıl öğretileceğini bilen efendinim.
El segundo en tu vida pero el primero en
– Hayatındaki ikinci ama hayatındaki ilk
Amarte como es posible que me digas que lo
– Bana bunu söylemen mümkün olduğu kadar seni seviyorum.
Amas cuando yo se que soy el dueño de tu
– Sana sahip olduğumu bildiğimde beni seviyorsun.
Cama. Yo soy tu maestro quien supo enseñarte
– Yatak. Sana öğretmeyi bilen efendinim.
De tu cuerpo yo conozco hasta la más intima
– Vücudundan en samimi olanı bile biliyorum.
Parte como es posible que me digas que lo
– Bana ne söyleyebileceğin gibi bir bölüm
Amas cuando yo se que soy el dueño de tu
– Sana sahip olduğumu bildiğimde beni seviyorsun.
Cama.
– Yatak.

Y yo recuerdo aquellos besos como si
– Ve o öpücükleri hatırlıyorum sanki
Hubiesen sido ayer, lo dulce de tus labios
– Dün olurdu, dudaklarının tatlısı
Que para mi sabían a miel, mi cuerpo poco a
– Benim için tadı bal gibiydi, vücudum çok azdı.
Poco adentrándose en tu ser, o yal, y lo
– Varlığına biraz daha derin, ya da yal, ve ne
Tierno de tu piel. Susurros en tus oídos que
– Cildinin yumuşaklığı. Kulaklarına fısıldıyor
Te hacían excitar lo bien que nos sentíamos
– Seni ne kadar iyi hissettiğimize inandırdılar.
A la hora de amar, cada minuto, cada segundo
– Sevme zamanı geldiğinde, her dakika, her saniye
Lo solíamos disfrutar baby pero ahora ya no
– Eskiden bundan hoşlanırdık bebeğim ama şimdi hoşlanmıyoruz.
Estás.
– Olmak.

Yo soy tu maestro quien supo enseñarte fui
– Ben sana nasıl öğretileceğini bilen efendinim.
El segundo en tu vida pero el primero en
– Hayatındaki ikinci ama hayatındaki ilk
Amarte como es posible que me digas que lo
– Bana bunu söylemen mümkün olduğu kadar seni seviyorum.
Amas cuando yo se que soy el dueño de tu
– Sana sahip olduğumu bildiğimde beni seviyorsun.
Cama.
– Yatak.



Etiketlendi:

Cevap bırakın