NIKI – lowkey İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Wonder what I’ll do when the cops come through
– Polisler geldiğinde ne yapacağımı merak ediyorum.
And the whiskey’s run out
– Ve viski tükendi
‘Cause I’ve been lookin’ at you since half past two
– Çünkü iki buçuktan beri sana bakıyorum.
Wanna take this downtown?
– Bunu merkeze götürmek ister misin?

This liquid courage got me way too honest
– Bu sıvı cesaret beni çok dürüst yaptı.
Put your phone on vibrate
– Telefonunuzu titreşime koyun
Let’s catch a vibe babe while the sun’s down
– Güneş batarken bir vibe bebeğim yakalayalım
Hush now, I know we’re a little too fucked up to stay still, love
– Sus artık, biliyorum kıpırdamadan duramayacak kadar boku yedik, aşkım.

Be as quiet as you can ’cause if anyone sees they’ll just blow shit up
– Elinden geldiğince sessiz ol çünkü biri görürse her şeyi havaya uçuracaklar.
I don’t gotta know if you’re taken
– Alındın mı bilmem gerekmiyor.
I’ll just let ya know bedroom’s vacant
– Yatak odasının boş olduğunu sana bildiririm.
No one’s gotta know, just us and the moon ’til the sun starts waking
– Kimsenin bilmesine gerek yok, sadece biz ve ay güneş uyanana kadar

Up’s the only direction I see
– Yukarı gördüğüm tek yön.
As long as we keep this
– Bunu sakladığımız sürece

Low-low-low-low, low-low-low lowkey (Ah, ah)
– Düşük-düşük-düşük-düşük, düşük-düşük-düşük lowkey (Ah, ah)
You ain’t even gotta lo-lo-lo-lo
– Lo-lo-lo-lo’ya bile gerek yok
Lo-lo-lo-love me (Ah, ah)
– Lo-lo-lo-beni sev (Ah, ah)
Us in a king-size, keep it a secret
– Kral boydayız, bunu sır olarak sakla.
Say I’m your queen, I don’t wanna leave this
– Kraliçen olduğumu söyle, bunu bırakmak istemiyorum.
Low-low-low-low, low-low-low lowkey
– Düşük-düşük-düşük-düşük, düşük-düşük-düşük lowkey

Wizard with words, tellin’ me my energy’s so bewitching
– Kelimelerle büyücü, bana enerjimin çok büyüleyici olduğunu söylüyor.
So I’ll go first, there’s an open bar, let’s close this distance
– Bu yüzden önce ben gideceğim, açık bir bar var, bu mesafeyi kapatalım
Oh my, don’t make me have to spell it all night
– Aman tanrım, bütün gece hecelememe gerek bırakma.
I don’t really give a fuck about all the “He said, she said” bullshit
– “O dedi, o dedi” saçmalıkları umurumda bile değil.

So pick your poison love, let’s go somewhere a little more exclusive
– Öyleyse zehirli aşkını seç, biraz daha özel bir yere gidelim
Take a shot, take a chance, take my hand boy
– Bir atış yap, bir şans ver, elimi tut oğlum
Tension so intense like an asteroid
– Gerilim bir asteroit gibi çok yoğun
Be discreet, gotta dodge all the tabloids
– Dikkatli ol, tüm magazinleri atlatmalısın.

Let’s not think too much, there ain’t no problems
– Fazla düşünmeyelim, sorun yok.
So long as we keep this
– Bunu sakladığımız sürece

Low-low-low-low, low-low-low lowkey (Ah, ah)
– Düşük-düşük-düşük-düşük, düşük-düşük-düşük lowkey (Ah, ah)
You ain’t even gotta lo-lo-lo-lo
– Lo-lo-lo-lo’ya bile gerek yok
Lo-lo-lo-love me (Ah, ah)
– Lo-lo-lo-beni sev (Ah, ah)
Us in a king-size, keep it a secret
– Kral boydayız, bunu sır olarak sakla.
Say I’m your queen, I don’t wanna leave this
– Kraliçen olduğumu söyle, bunu bırakmak istemiyorum.
Low-low-low-low, low-low-low lowkey
– Düşük-düşük-düşük-düşük, düşük-düşük-düşük lowkey




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın