When I met you
– Seninle tanıştığımda
I was just a child
– Sadece bir çocuktum
Working through
– Üzerinden çalışmak
Fears of the night
– Gecenin korkuları
Then you flew
– Sonra uçtun
Over to my side
– Benim tarafıma
And then I knew
– O zaman anlamıştım.
It had always been right
– Her zaman haklı olmuştu
To give, to love
– Vermek için, aşk için
To stay in touch
– İrtibatta kalmak için
To give enough
– Yeterince vermek için
To love
– Sevmek
‘Til it lasts forever
– Sonsuza dek sürene kadar
‘Til it lasts so long
– Bu kadar uzun sürene kadar
‘Til we’re back together
– Tekrar bir araya geldik ‘Til
I’ll be alone
– Yalnız olacağım
‘Til it lasts forever
– Sonsuza dek sürene kadar
‘Til it lasts so long
– Bu kadar uzun sürene kadar
‘Til we’re back together
– Tekrar bir araya geldik ‘Til
I’ll be alone
– Yalnız olacağım
Now I’m leaving you
– Şimdi seni terk ediyorum.
For the both of us
– İkimiz için
To find something new
– Yeni bir şey bulmak için
‘Cause we’re not enough
– Çünkü yeterli değiliz.
And all I can do
– Ve yapabileceğim tek şey
Is to know
– Bilmektir
That we could meet
– Buluşabileceğimizi
Again sometime
– Yine bir ara
When we could be
– Ne zaman olabiliriz
The end
– Son
‘Til it lasts forever
– Sonsuza dek sürene kadar
‘Til it lasts so long
– Bu kadar uzun sürene kadar
‘Til we’re back together
– Tekrar bir araya geldik ‘Til
I’ll be alone
– Yalnız olacağım
‘Til it lasts forever
– Sonsuza dek sürene kadar
‘Til it lasts so long
– Bu kadar uzun sürene kadar
‘Til we’re back together
– Tekrar bir araya geldik ‘Til
I’ll be alone
– Yalnız olacağım
‘Til it lasts forever
– Sonsuza dek sürene kadar
‘Til it lasts so long
– Bu kadar uzun sürene kadar
‘Til we’re back together
– Tekrar bir araya geldik ‘Til
I’ll be alone
– Yalnız olacağım
‘Til it lasts forever
– Sonsuza dek sürene kadar
‘Til it lasts so long
– Bu kadar uzun sürene kadar
‘Til we’re back together
– Tekrar bir araya geldik ‘Til
I’ll be alone
– Yalnız olacağım
Holding out for something greater
– Daha büyük bir şey için dayanmak
Holding out for something else
– Başka bir şey için beklemek
Holding out for something greater
– Daha büyük bir şey için dayanmak
Holding out for something else
– Başka bir şey için beklemek
Holding out for something greater
– Daha büyük bir şey için dayanmak
Holding out for something else
– Başka bir şey için beklemek
Holding out for something greater
– Daha büyük bir şey için dayanmak
Holding out for something else
– Başka bir şey için beklemek

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.