UNDERGRUNN – Peroni & Perignon Norveççe Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Har du møtt noen som har møtt noen som meg
– Benim gibi biriyle tanışan biriyle tanıştın mı?
Trokke du har møtt noen som har møtt noen som meg
– Benim gibi biriyle tanışan biriyle tanıştın mı?
Puz har du tatt av deg capsen enda, nei
– Puz, şapkanı henüz çıkarmadın mı?
Men kan du ta den av for meg,
– Ama benim için çıkarabilir misin,
Bitch etterpå
– Sonra kaltak
Loungetable dekket av Peroni og Perignon
– Loungetable, 20 ve Perignon kapsamında
Og de elsker oss plutselig, dont need them anymore
– Ve aniden bizi seviyorlar, artık onlara ihtiyaç duymuyorlar
Jeg har min Fendi på, tråkker rundt i kaldt vær
– Fendi’mi giyiyorum, soğuk havalarda pedal çeviriyorum
Det er kaldt her, men kan bli varmt
– Burası soğuk ama ısınabilir.
Brodie ha din telli på
– Brodie telli’ni tak
Ring ring
– Yüzük yüzük
Jeg tror flusa ringer
– Sanırım grip çağırıyor.
Vi har youngboys på din blokk de er ute og springer
– Senin bloğunda gençlerimiz var, dışarıdalar ve buradalar.
Vi spiller basket, kjapp tur ned å loote bingen
– Basketbol oynuyoruz, loote bingen’e hızlı bir yolculuk yapıyoruz.
Går opp til en opp tøm lommene
– Boş bir cebe kadar gidiyor
2ern klapper den blir dum, dum og dummere
– 2. alkışlamak aptallaşır, aptallaşır ve aptallaşır
Niows snakker om en ener, la meg bomme en
– Bir ardıçtan bahseden Niows, bir tanesini kaçırmama izin ver
Skaffa sprit taxi skakke dra på polet mer
– Alem taksi skakke direğe daha fazla çek
Gutta trapper faktisk keef null 2 for 1
– Çocuklar aslında 1 için keef Zero 2’yi tekmeliyor
Bitch jeg tar kuler for min klikk
– Kaltak tıklamalarım için mermi alıyorum
Pew pew,
– Pew pew,
Jeg og Plaza inni klubben før vi drar til stu
– Stu’ya gitmeden önce ben ve Plaza kulübün içindeyiz.
I en Mazda jeg er nummen på no keef keef brur
– Bir Mazda’da hiçbir keef keef brur’da uyuşmuyorum
Jeg går gassed på den micen,
– Mikrofona gaz verdim.,
Oh shit me too
– Oh kahretsin ben de
Sto på badet med madammen, jeg så bort hun helte molly oppi drammen,
– Hanımla banyoda durduk, uzaklara baktım molly’yi drammenlere döktü.,
Tro hva du tror, jeg gir faen jeg er den samme
– Sence ne inanıyor, ben de aynı durumdayım da sikimde
Min bror er mitt blod (beep)
– Kardeşim benim kanım (bip)
Der gikk alarmen
– Alarm gitti
Løp ut av sjappa, sekken stinka zatla
– Ayakkabı kutusundan kaç, çuval zatla kokuyor
Kassemannen sa kom igjen a det er mandag
– Kasiyer Hadi dedi, bugün Pazartesi.
De kaster shade på meg, mine shades er Prada
– Bana gölge atıyorlar, gölgelerim Prada
Møtte brodie hadde på seg balaclava (bally up)
– Balaclava giyen brodie ile tanıştım (bally up)
Møtte Fretty, han var ute å handla Cava
– Fretty’yle tanıştı, Cava için alışverişe çıktı.
Okey, vi skal bli drunk tonight
– Tamam, bu gece sarhoş olacağız.
De feirer at vi kom opp og de falt av som skype
– Kalktığımızı ve skype gibi düştüklerini kutluyorlar.
De sa 90 laks for en gig Ait
– Konser için 90 somon dediler.
Har du møtt noen som har møtt noen som meg
– Benim gibi biriyle tanışan biriyle tanıştın mı?
Tror ikke du har møtt noen som
– Hiç kimseyle tanıştığını sanmıyorum.
Har møtt noen som meg
– Benim gibi biriyle tanıştım
Puz har du tatt av deg capsen enda, nei
– Puz, şapkanı henüz çıkarmadın mı?
Men kan du ta den av for meg,
– Ama benim için çıkarabilir misin,
Bitch etterpå
– Sonra kaltak
Loungetable dekket av Peroni og Perignon
– Loungetable, 20 ve Perignon kapsamında
Og de elsker oss plutselig, dont need them anymore
– Ve aniden bizi seviyorlar, artık onlara ihtiyaç duymuyorlar
Jeg har min Fendi på, tråkker rundt i kaldt vær
– Fendi’mi giyiyorum, soğuk havalarda pedal çeviriyorum
Det er kaldt her, men kan bli varmt
– Burası soğuk ama ısınabilir.
Brodie ha din telli på
– Brodie telli’ni tak
Ring, ring, jeg tror exen ringer
– Ara, ara, sanırım eski sevgilim arıyor.
Legg på loverboy mæba kom rett fra tinder
– Kapat sevgili NBA doğrudan tinder’den geldi
Ja hun ekke like schpa uten ølbriller
– Evet, bira bardağı olmadan schpa’yı sevmez.
Hun er på snapchat hver dag det ekke lættis,
– Her gün bir anda yoğun ilgi gören o kolay,
Hund, katt, fisk, catfish
– Köpek, kedi, balık, yayın balığı
Hun lufter mine flus tok en backflip
– Flus’umu havalandırdı ve geri tepti.
Boligmarkedet kaller meg norgesmester i stacking
– Konut piyasası bana istiflemede Norveç şampiyonu diyor
Norgesmester i rapping, det skulle ha vært en spellemann
– Norveçli rap şampiyonu, bir Büyücü olmalıydı
Jeg er striker scorer mål, jeg er en schpeller, mann
– Ben gol atan bir golcüyüm, ben bir schpeller’ım dostum.
Bruttern var i buret et halvt år, ingen keeper
– Brut yarım yıldır kafesteydi, gardiyan yoktu.
Han selger gram, ring for enten coco eller keefen
– Gram satıyor, coco ya da keefen’i çağırıyor.
Pengedans, UG Klikk er top notch typer
– Para dansı, UG tıklamaları birinci sınıf tiplerdir
Og jeg danser med noen top notch piker
– Ve birinci sınıf kızlarla dans ediyorum.
Peroni & Perignon
– Peroni ve Perignon
Top notch drikke
– Birinci sınıf içecekler
Top class AMG
– Mercedes-Benz Üst sınıf
Top notch lisser
– Üst çentik lisser
Dans på meg baby som en top notch stripper
– Üst çentik striptizci gibi bebeğim bana dans et
Har du møtt noen som har møtt noen som meg
– Benim gibi biriyle tanışan biriyle tanıştın mı?
Trokke du har møtt noen som har møtt noen som meg
– Benim gibi biriyle tanışan biriyle tanıştın mı?
Puz har du tatt av deg capsen enda, nei
– Puz, şapkanı henüz çıkarmadın mı?
Men kan du ta den av for meg,
– Ama benim için çıkarabilir misin,
Bitch etterpå
– Sonra kaltak
Loungetable dekket av Peroni og Perignon
– Loungetable, 20 ve Perignon kapsamında
Og de elsker oss plutselig, dont need them anymore
– Ve aniden bizi seviyorlar, artık onlara ihtiyaç duymuyorlar
Jeg har min Fendi på, tråkker rundt i kaldt vær
– Fendi’mi giyiyorum, soğuk havalarda pedal çeviriyorum
Det er kaldt her, men kan bli varmt
– Burası soğuk ama ısınabilir.
Brodie ha din telli på
– Brodie telli’ni tak




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın