Prepare o seu coração prás coisas que eu vou contar
– Sana söyleyeceğim şeyler için kalbini hazırla.
Eu venho lá do sertão, eu venho lá do sertão
– Orada bu Allahın unuttuğu yerden geliyorum, orada bu Allahın unuttuğu yerden geliyorum
Eu venho lá do sertão e posso não lhe agradar
– Arka ülkeden geliyorum ve sizi memnun etmeyebilirim.
Aprendi a dizer não, ver a morte sem chorar
– Hayır demeyi, ağlamadan ölümü görmeyi öğrendim.
E a morte, o destino, tudo, a morte e o destino, tudo
– Ve ölüm, kader, her şey, ölüm ve kader, her şey
Estava fora do lugar, eu vivo prá consertar
– Yersizdi, düzeltmek için yaşıyorum.
Na boiada já fui boi, mas um dia me montei
– Boiada’da öküzdüm ama bir gün ata bindim.
Não por um motivo meu, ou de quem comigo houvesse
– Ya da kim benim bir sebep için değil benimle olduğunu
Que qualquer querer tivesse, porém por necessidade
– Bir tane İstiyorum, ama zorunluluk
Do dono de uma boiada cujo vaqueiro morreu
– Kovboyu ölen bir boiada’nın sahibinden
Boiadeiro muito tempo, laço firme e braço forte
– Uzun süre Boyar, sağlam kravat ve güçlü kol
Muito gado, muita gente, pela vida segurei
– Bir sürü sığır, bir sürü insan, ömür boyu tuttum
Seguia como num sonho, e boiadeiro era um rei
– Bir rüyada olduğu gibi takip etti ve Boyar bir kraldı
Mas o mundo foi rodando nas patas do meu cavalo
– Ama dünya atımın pençelerinde dönüyordu.
E nos sonhos que fui sonhando, as visões se clareando
– Ve hayal ettiğim rüyalarda, imgelemler daha netleşiyor
As visões se clareando, até que um dia acordei
– İmgelemler aydınlandı, ta ki bir gün uyanana kadar.
Então não pude seguir valente em lugar tenente
– Bu yüzden teğmen yerine Cesur’u takip edemedim.
E dono de gado e gente, porque gado a gente marca
– Sığırların ve insanların sahibiyiz. Çünkü sığırları biz damgalıyoruz.
Tange, ferra, engorda e mata, mas com gente é diferente
– Tange, ferra, şişmanlıyor ve öldürüyor, ama insanlarla farklı
Se você não concordar não posso me desculpar
– Eğer kabul etmezsen özür dileyemem.
Não canto prá enganar, vou pegar minha viola
– Aldatmak için şarkı söyleme, gitarımı alacağım
Vou deixar você de lado, vou cantar noutro lugar
– Seni bir kenara bırakıp başka bir yerde şarkı söyleyeceğim.
Na boiada já fui boi, boiadeiro já fui rei
– Boiada’da Öküz oldum, boiadeiro’da kral oldum
Não por mim nem por ninguém, que junto comigo houvesse
– Ne benim için, ne de kimse için, yanımda olan
Que quisesse ou que pudesse, por qualquer coisa de seu
– Onun istediği ya da isteyebileceği her şey için
Por qualquer coisa de seu querer ir mais longe do que eu
– Benden daha ileri gitmek istediğin her şey için
Mas o mundo foi rodando nas patas do meu cavalo
– Ama dünya atımın pençelerinde dönüyordu.
Já que um dia montei agora sou cavaleiro
– Bir gün ata bindiğimden beri artık bir şövalyeyim.
Laço firme e braço forte num reino que não tem rei
– Kralı olmayan bir krallıkta sıkı kravat ve güçlü kol
Jair Rodrigues – Disparada Portekizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Etiketlendi:Jair Rodrigues







