Reality, infinity
– Gerçeklik, sonsuzluk
All the pieces here
– Buradaki tüm parçalar
Athletic shoes, Chocolate mousse
– Spor ayakkabıları, Çikolatalı mus
Cellular phone in his room
– Odasında cep telefonu
You will see one day, I’m here to stay
– Bir gün göreceksin, kalmak için buradayım.
Hold your hand to me
– Elini bana doğru tut
We? ll find a way
– Biz? ll bir yol bulmak
Lightning streaks, teary bliss
– Yıldırım çizgileri, gözyaşı mutluluğu
Slicking on the grease
– Yağ üzerinde kayma
With company you will see
– Şirket ile göreceksiniz
What this all is meant to be
– Bütün bunların ne olması gerektiği
You will see one day, I’m here to stay
– Bir gün göreceksin, kalmak için buradayım.
Hold your hand to me
– Elini bana doğru tut
We? ll find a way
– Biz? ll bir yol bulmak
()
– ()
Close your eyes, snip your lashes
– Gözlerini kapat, kirpiklerini kırp
They fall within the ashes
– Küllerin içine düşerler
The frosty old feeling, will melt oh so painlessly
– Ayaz eski duygu, çok acısız bir şekilde eriyecek
Close your eyes, kill the darkness
– Gözlerini kapat, karanlığı öldür
The shears are in the closet
– Makaslar dolapta.
The muses they pray loud
– İlham perileri yüksek sesle dua ediyorlar
For your listless journey to me
– Bana olan halsiz yolculuğun için
Innocence, garlands burn
– Masumiyet, çelenkler yanıyor
All the memories
– Tüm anılar
Transparencies, you will see
– Asetatlar, göreceksiniz
What this is meant to be
– Bunun ne olması gerektiği
You will see one day
– Bir gün göreceksin
I’m here to stay, hold your hand to me
– Kalmak için buradayım, elini bana doğru tut.
We? ll find a way
– Biz? ll bir yol bulmak
Close your eyes, snip your lashes
– Gözlerini kapat, kirpiklerini kırp
They fall within the ashes
– Küllerin içine düşerler
The frosty old feeling, will melt oh so painlessly
– Ayaz eski duygu, çok acısız bir şekilde eriyecek
Close your eyes, kill the darkness
– Gözlerini kapat, karanlığı öldür
The shears are in the closet
– Makaslar dolapta.
The muses they pray loud
– İlham perileri yüksek sesle dua ediyorlar
For your listless journey to me
– Bana olan halsiz yolculuğun için
Reality, infinity
– Gerçeklik, sonsuzluk
All the pieces here
– Buradaki tüm parçalar
Athletic shoes, chocolate mousse
– Spor ayakkabıları, çikolatalı mus
Cellular phone in his room
– Odasında cep telefonu
