A man walks down the street
– Bir adam sokakta yürür
He says, “Why am I soft in the middle now?
– Diyor ki, ” neden şimdi ortada yumuşakım?
Why am I soft in the middle?
– Neden ortada yumuşakım?
The rest of my life is so hard
– Hayatımın geri kalanı çok zor
I need a photo-opportunity
– Bir fotoğraf fırsatına ihtiyacım var
I want a shot at redemption
– Kefaret için bir şans istiyorum
Don’t want to end up a cartoon
– Bir çizgi film bitirmek istemiyorum
In a cartoon graveyard”
– Bir çizgi film mezarlığında”
Bonedigger, Bonedigger
– Bonedigger, Bonedigger
Dogs in the moonlight
– Ay ışığında köpekler
Far away, my well-lit door
– Uzaklarda, iyi aydınlatılmış kapım
Mr. Beerbelly, Beerbelly
– Bay Beerbelly, Beerbelly
Get these mutts away from me
– Bu itleri benden uzak tut
You know, I don’t find this stuff amusing anymore
– Bu şeyleri artık eğlenceli bulmuyorum.
If you’ll be my bodyguard
– Eğer benim korumam olacaksan
I can be your long lost pal
– Ben senin uzun zamandır kayıp arkadaşın olabilirim
I can call you Betty
– Sana Betty diyebilirim.
And Betty, when you call me
– Ve Betty, beni aradığında
You can call me Al
– Bana Al diyebilirsin.
A man walks down the street
– Bir adam sokakta yürür
He says, “Why am I short of attention?
– Diyor ki, ” neden dikkatim yetersiz?
Got a short little span of attention
– Dikkat kısa bir süre var
And whoa, my nights are so long
– Ve whoa, gecelerim çok uzun
Where’s my wife and family?
– Karım ve ailem nerede?
What if I die here?
– Ya burada ölürsem?
Who’ll be my role model?
– Rol modelim kim olacak?
Now that my role model is gone, gone”
– Şimdi rol modelim gitti, gitti”
He ducked back down the alley
– Sokağa geri döndü
With some roly-poly, little bat-faced girl
– Bazı roly-poly ile, küçük yarasa yüzlü kız
All along, along
– Hepsi birlikte, birlikte
There were incidents and accidents
– Olaylar ve kazalar vardı
There were hints and allegations
– İpuçları ve iddialar vardı
If you’ll be my bodyguard
– Eğer benim korumam olacaksan
I can be your long lost pal
– Ben senin uzun zamandır kayıp arkadaşın olabilirim
I can call you Betty
– Sana Betty diyebilirim.
And Betty, when you call me
– Ve Betty, beni aradığında
You can call me Al
– Bana Al diyebilirsin.
Call me Al
– Bana Al de.
A man walks down the street
– Bir adam sokakta yürür
It’s a street in a strange world
– Garip bir dünyada bir sokak
Maybe it’s the Third World
– Belki de Üçüncü Dünya
Maybe it’s his first time around
– Belki de ilk kez buralardadır.
He doesn’t speak the language
– Dillerini bile bilmiyor
He holds no currency
– Hayır para tutuyor
He is a foreign man
– O yabancı bir adam
He is surrounded by the sound, sound
– O ses, ses ile çevrilidir
Cattle in the marketplace
– Pazarda sığır
Scatterings and orphanages
– Saçılımlar ve yetimhaneler
He looks around, around
– Etrafına bakıyor, etrafına
He sees angels in the architecture
– Mimaride melekleri görüyor
Spinning in infinity
– Sonsuzlukta dönen
He says, “Amen and Hallelujah!”
– Diyor ki, ” Amin ve Hallelujah!”
If you’ll be my bodyguard
– Eğer benim korumam olacaksan
I can be your long lost pal
– Ben senin uzun zamandır kayıp arkadaşın olabilirim
I can call you Betty
– Sana Betty diyebilirim.
And Betty, when you call me
– Ve Betty, beni aradığında
You can call me Al
– Bana Al diyebilirsin.
Call me
– Ara beni
If you’ll be my bodyguard
– Eğer benim korumam olacaksan
I can call you Betty
– Sana Betty diyebilirim.
If you’ll be my bodyguard
– Eğer benim korumam olacaksan
I can call you Betty
– Sana Betty diyebilirim.
If you’ll be my bodyguard
– Eğer benim korumam olacaksan

Paul Simon – You Can Call Me Al İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.